Expo 2025 Osaka ''Hayatlarımız İçin Gelecekteki Toplumu Tasarlamak'' temasıyla, uluslararası toplumların sürdürülebilir kalkınma hedeflerine odaklanıyor. Sosyal zorlukları, gelişmekte olan bilimleri ve gelişen teknolojileri destekleyen, sürdürülebilir bir toplum tasarlamak amacıyla uluslarası toplumlar dünyanın dört bir yanından en iyi uygulamaları geliştirmeye ve benimsemeye odaklanacak.

Merkez üssü Maraş olan 6 Şubat 2023 depreminden ağır şekilde etkilenen Hatay'ın yeniden yapılandırılması için Türkiye Tasarım Konseyi yeni bir şehir planı açıkladı. Bu plan Türkiye'den Bakanlıklar ile Foster + Partners, DB Mimarlık, KEYM (Kentsel Yenileme Merkezi) ve Bjarke Ingels Group (BIG) ile birlikte geliştirildi.

Al Janoub Stadyumu, Dünya Kupası boyunca Katar'ın en çok konuşulan stadyumlarından birisi. Zaha Hadid imzalı bu stadyum tasarımının yanı sıra aynı zamanda sürdürülebilirlik açısından da çok iddialı. Al Janoub Stadyumu, Küresel Sürdürülebilirlik Değerlendirme Sistemi (Global Sustainability Assessment System, GSAS) tarafından A Sınıfı sürdürülebilirlik derecesine sahip bir stadyum.

Bauhaus, 1919'da Almanya'da kurulmuş bir tasarım okuluydu. Bu okul mimarlık ve her tip ürün tasarımı üzerinde kalıcı bir etki bıraktı. Okulun kurucusu Walter Gropius'a göre iyi bir tasarım için imalatta makine kullanılmasıyla ve modern malzemelerin mimarlıkta kabul görmesiyle bu ikisini birleştirmeyi amaçladı.

Mimarlık yalnızca bina tasarlamak değil, aynı zamanda mekanın ruhunu keşfetmektir. Zaha Hadid, bu keşfi geleneksel sınırların ötesine taşıyan, kalıpları kıran ve özgün bir mimari dil geliştiren vizyoner bir isimdi. Onun ''akışkan mimari'' anlayışı, mekanın statikliğine karşı bir baş kaldırı niteliğindeydi. Hadid'in yapıları, çizgi ve yüzeylerin kesintisiz hareket ettiği, doğayla bütünleşen ve insanın mekanda deneyimlediği sınırları yeniden tanımlayan eserler olarak öne çıkıyor. Peki, Zaha Hadid'in akışkan mimari yaklaşımı ne anlama geliyor? Bu anlayış, çağdaş mimarlıkta nasıl bir dönüşüm yarattı?

Renk, yalnızca bir tasarım unsuru değil, aynı zamanda mekanın ruhunu belirleyen güçlü bir anlatım dilidir. 2025 yılı, dekorasyonda doğadan ilham alan tonların, nostaljik dokuların ve cesur kontrastların ön plana çıktığı bir dönem olacak. Yeni yılın yükselen dekorasyon dekorasyon renkleri, yalnızca estetik kaygılarla değil, aynı zamanda psikolojik etkiler, sürdürülebilirlik trendleri ve mekan algısını dönüştüren yenilikçi yaklaşımlar ile belirleniyor. Peki, 2025'te yaşam alanlarını şekillendirecek renk paletleri hangileri?

Küçük bir yaşam alanı, sınırlı bir konfor sunmak zorunda değildir. Doğru tasarım stratejileriyle 1+1 daireler, yalnızca işlevsel değil, aynı zamanda estetik ve ferah mekanlara dönüşebilir. Günümüzün hızla değişen yaşam dinamiklerinde, özellikle şehir hayatında giderek yaygınlaşan kompakt yaşam alanları, mimarlık ve iç mekan tasarımında yeni çözümler üretmeyi zorunlu kılıyor. Peki, 1+1 evlerde maksimum alan kullanımını sağlamak için hangi stratejiler uygulanabilir?

Mekan, yalnızca fiziksel sınırlarla tanımlanan bir alan değildir; kültürel, felsefi ve sanatsal bir birikimin somutlaşmış halidir. Japon bahçeleri, bu anlayışın en zarif örneklerinden biri olarak, doğa ile insan eliyle şekillendirilen mekan arasındaki uyumu arayan bir estetik dil sunar. Minimalist ama anlam yüklü tasarımlarıyla yalnızca birer felsefi deneyim alanıdır.

Bir bina sadece bir yapı değil, çevresini şekillendiren yaşayan bir organizmadır. Ancak günümüz şehirleri, beton ve çelikten örülmüş bu organizmaların doğa ile uyumunu büyük ölçüde yitirdiği bir çağda varlığını sürdürüyor. Küresel karbon emisyonlarının yaklaşık %40'ını inşaat ve bina sektörü oluşturuyor. İşte tam da bu yüzden, karbon nötr binalar, mimarlık pratiğini ve şehir planlamasını kökten değiştirecek bir devrimin eşiğinde.

Sinema, görsel bir dilin ötesinde, mekanları ve bu mekanlarla kurulan ilişkiyi de anlatma biçimidir. Yönetmen Christopher Nolan, filmlerinde yalnızca olay örgüsünü değil, mekanların da derinliğini ve karakterlerle olan bağlarını titizlikle kurgular. Onun filmleri, zamanın ve mekanın esnekliğini sorgularken, mekanları yalnızca sahne olarak değil, hikayenin bir parçası olarak sunar. Nolan'ın kullandığı mekanlar, sinemasal anlatımını güçlendirir ve seyirciyi bir anlamda daha derin bir düşünsel yolculuğa çıkarır. Bu yazıda, Nolan'ın bazı önemli filmlerindeki mekanları, mimari açıdan analiz edeceğiz.