Antoni Gaudi, 19. yüzyılın ortalarında doğan İspanyol mimar ve  İspanya'da Art Nouveau akımının öncüsüdür. Barselona'yı adeta bir masal şehrine çeviren Antoni Gaudi, eserleriyle dönemine damga vurmuş bir mimar. Öyle ki, okuldan mezun olurken hocasının, '' Bir dahiyi mi yoksa bir deliyi mi mezun ediyoruz bilemiyorum, sadece zaman söyleyecek.'' dediği Antoni Gaudi, kendine özgü tarzı ve sürrealist bakış açısıyla günümüze dek ayakta kalan büyüleyici eserler inşa etmiş bir mimari dahidir.

Antoni Gaudi'nin en ünlü eseri yıllarca süren yapımıyla tabi ki Sagrada Familia'dır. İspanyol Kardinal Francesco Ragonesi, Katedraldeki etkileyici çalışması nedeniyle ona mimarlığın ''Dante'' si adını verdi. Sagrada Familia yüz yıldan uzun süredir inşa halinde ve her yıl milyonlarca ziyaretçi ağırlıyor. Ancak Gaudi'nin Barselona'yı ziyaret eden birinin kaçırmaması gereken başka eserleri de var. Bunlardan bazılarını mimarın kariyer aşamalarına göre aşağıda sıraladık.

1. Oryantalist Dönem (Erken Kariyer)

Bu dönemde Gaudi, Uzak Doğu ve Orta Doğu kültürlerinden ilham almıştır. Seramik, Mağrıbi sütunları, kemerler ve kubbe kullanımı Antoni Gaudi'nin erken tarzının karakteristik özelliklerindendir.

.Vicens Evi (1883-1888)

Bu bina, Gaudi'nin kariyerinde bir ilktir. Antoni Gaudi bu evi, seramik üretimi yapan zengin bir aile için tasarlamıştır. Modernist bir bina olmasının yanı sıra  evdeki bazı odalar ve dış cephe İslami mimari özellikleri taşır. Ayrıca dış cephede kullanılan seramik dekorasyon adeta büyüleyicidir. Bu bina 2005 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı ilan edildi.

. Palau Guell (1886-1890)

Güell Sarayı, mimar Antoni Gaudi tarafından sanayi kralı olan Eusebi Guell için tasarlanmış bir malikanedir. Malikane'ye gelen konuklar, ahırlara ulaşana kadar at arabalarıyla görkemli demir kapıdan girerlerdi. Bu demir kapılar, Gaudi'nin belirgin stilinin aksine çok az süslemeyi gösteren dış cepheyi işaret eder. İç mekana geldiğimizde ise ana oturma odası benzersiz bir parabolik kubbeye sahiptir. Ayrıca salonun tavanında, ev sakinlerine gün boyunca planetaryum benzeri bir deneyim sunmak için fenerler asılan küçük delikleri vardır. Bu yapı 2005 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı ilan edildi.

2. Neo-Gotik Dönem

Ortaçağ Gotik sanatı, 1880'lerin sonlarında Antoni Gaudi'ye ilham verdi. Ancak Gaudi buna bazı yapısal değişiklikler getirerek kendi imzasını attı. Çizgili yüzeyler kullanarak payandaları kaldırdı. Geniş açık işçiliği ve mazgalları ortadan kaldırdı.

. Teresian Koleji veya Collegi de les Teresianes (1888-1889)

Bu dini okul Aziz Teresa'nın emri altındaydı. Cemaatin yoksulluk yemini doğrultusunda sıkı bir bütçeye rağmen Gaudi, mimari yaratıcı fikirlerinden vazgeçmiyor ve sembolizmin damgasını vurduğu bir eser tasarlamayı başarıyor. Mimar, binanın dış cephesinde ve binanın iç kısmında ara sıra tuğla kullanmıştır. İç mekan, öğrencilerin odalara düzgün bir şekilde ulaşmasını sağlamak amacıyla birinci katta kemerler kesintisiz olarak koridor boyunca uzanıyor.

3. Naturalist Dönem

Antoni Gaudi'nin belirgin organik stili bu dönemde başladı. Çizgili geometriye dair derin bilgisi, onun yeni yapısal çözümler yaratmasını ve Klasisizm'den kaçınmasını sağladı. Ayrıca binalarda hacim ve şekillerinde belirgin olan dekoratif bir stil sergiledi.

. Casa Calvet (1898-1900)

Antoni Gaudi'nin bir tekstil üreticisi olan Calvets için tasarladığı, bodrum ve zemin katta hem ticari mülk hem de konut olarak hizmet veren bir binadır. Binanın dış cephesi, Barok stilinden esinlenen heykelsi süslemeler yer alır. Binanın en üstünde Calvet'in Azizleri olan Aziz Petrus ve San Genis'in heykelleri bulunur. Ayrıca balkonlar, Gaudi'nin daha sonra Casa Batllo için tasarlayacağı yapının şekil olarak öncülleri sayılır.

.Casa Batllo (1904)

Bu bina Antoni Gaudi tarafından tasarlanan ve onun şaheserlerinden biri olarak kabul edilir. Bu şaheser ev, Gaudi'nin tekstil sektöründe çalışan Josep Batllo I Casanovas'ın evinin yenilenmesiyle ortaya çıkmıştır. Binanın çatısı kemerlidir ve bir ejderhanın veya bir dinozorun sırtına benzetilmiştir. Yapının solunda bulunan ve tepede bir taret ve haçla sonlanan yuvarlak özellik, ejderhanın sırtına saplanmış olan Aziz George'nin mızrağını temsil eder. Barselona Belediye Meclisi, 1906'da bu evi şehrin en iyi üç binasından biri olarak seçmiştir. Bina 2005 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı ilan edildi.

4. Son Dönem

Bu dönem Antoni Gaudi'nin kariyerinin zirvesidir ve organik stilinin geliştirilmiş bir versiyonunu sunar. Gaudi, önceki projelerinde öğrendiği tüm bilgileri, bugüne kadar tamamlanmamış olan Sagrada Familia'da uyguladı. İşlev, form, estetik ve işlevselliği birleştirerek mükemmelliğe ulaştı.

.Sagrada Familia (1892- Günümüz)

Antoni Gaudi tarafından tasarlanan Sagrada Familia, dünyanın en büyük tamamlanmamış Katolik kilisesidir. Bu görkemli bazilikanın inşası özel bağışlarla desteklendi. Ancak İspanya İç Savaşı nedeniyle bazilikanın inşası kesintiye uğradı. Sagrada Familia'nın mimarisi dini, insanı ve doğayı mükemmel bir uyum halinde ortaya koyuyor. Heykelsi cephesi, büyüleyici ve yüksek kuleler Barselona'nın muhteşem  manzarasını gözler önüne seriyor. Sagrada Familia 2005 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı ilan edilmiştir.

Antoni Gaudi'nin Diğer İkonik Yapıları

. Casa Milá (1906-1912)

Antoni Gaudi tarafından tasarlanıp inşa edilen bu bina La Pedrera (Taş Ocağı) lakabıyla da bilinmektedir. Yapı, daire ve ofislerden oluşan bir rezidans olarak tasarlanmıştır. Yapının dalgalı deniz duygusu verilmek istenen kavisli cephesi ve gerçeküstü heykelsi tepesiyle adeta topraktan oyulmuş gibi görünüyor. İspanyol Art Nouveau bu yapıyı tasarlarken taş ocağından ilham aldı. 1984 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı.

.Parc Güell (1900-1914)

Park Güell, Katalan girişimci Kont Eusebi Güell tarafından Barselona'nın üst sınıfının lüks bir dış mekan alanının tadını çıkarabilmesi için parkın tasarımını Antoni Gaudi'ye verdi. Ayrıca Gaudi, siyasi ve dini idealin sentezini yapmaya çalıştıkları için Sembolizm'den güçlü bir şekilde yararlandı. Yapıda Katolik ve Katalanizm'den kaynaklanan belirgin kavramlar bulunur. Park tasarlanırken mitolojik bir unsur olarak Delfi Apollon Tapınağı'ndan esinlenilmiştir. Park 1984 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak ilan edildi.

.Colonia Güell (1898-1915)

Şu anda Barselona'nın 20 kilometre dışında bulunan 7000 kişinin yaşadığı Santa Coloma de Cervelló, eski işçi kolonisi Colònia Güell'in de bulunduğu yerdi. 20. yüzyılın başlarında gelişen sanayiyle birlikte banliyönün dini ihtiyaçlarını karşılamak için Kont Eusebi Güell, 1898'de Antoni Gaudi'ye orada bir kilise tasarlayıp inşa etmesini emretti. Ancak mali zorluklar nedeniyle proje tamamlanamadı. İnşaat 1915'te durduğunda yalnızca tonozlar tamamlanmıştı. Fakat yapı, yine de UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak belirlendi.

. El Drac de Gaudí at Finca (1884-1887)

Eusebi Güell, Gaudi'ye çok sayıda mimari görev veren zengin bir sanayiciydi. Gaudi 1884 ile 1887 yılları arasında Güell pavyonları arasında bir evi yeniledi ve araziyi çevreleyen bir duvar inşa etti. Bu yapı inşa edilirken Gaudi mitolojiden ilham aldı. Yapı, Hesperides Bahçesi'ni koruyan efsanevi canavardan esinlenilerek yapılmış ejderha girişiyle ünlüdür.